Herkes menüleri ve yemek tariflerini soruyor !!!
Sağolun ama ben bir türlü o işe başlayamadım, en kısa zamanda bir de onu ayarlayabilirsem tamam olucak...Yani yemekler hazır da blogla benim aramdaki iletişim olayı :)) biraz çaresiz ...
Blog tecrübesi olanlar HELP ME !!!!
27 Eylül 2007
Okul ve Ben :))
"Pazartesi 1 Ekim Okula Başlıyorum... Çok heyecanlıyım, çantamı sırtıma astım şimdiden evde dolaşıyorum....
Yeni maceralarla burada olacağız..." ADA
Yeni maceralarla burada olacağız..." ADA
11 Eylül 2007
BozcaADA'daydık :))
Bu hafta sonu Bozcaada 'ya gittik, hep beraber, 11 kişi idik...
Bağbadem'de kaldık, herşey eskisi gibi, bir bebek daha eklenmiş aileye, çok şirin..
Bozcaada her zamanki gibi, biraz naif biraz hüzünlü, ama epeyce kalabalık..
Bağbozumu döneminde sokaklar üzüm ve şarap kokuyor, lokantalardan gelen balık kokularına karışıyor..
Eve döndüğümüzde , eski dialara baktık da, sokaklar ve evler çok daha eski ve harabe idi bundan birkaç yıl evvele kadar, inanılmaz bir değişim olmuş, neredeyse bütün evler yenilenmiş, birçoğu pansiyon-otel- motel olmuş veya lokanta cafe kimliğine bürünmüş. Tabii bir yandan iyi böyle olması, evler harabe kalmıyor ve yaşıyorlar ama öte yandan, kalabalık anlatılır gibi değil.. Ada halkı için iyi olabilir, turizm bir başka gelir kaynağı onlar için, ama bizim gibi Ada nın o naif haline vurulanlar eminim, Ayazma'da gölgelik bir milim olmadığı zamanları arıyordur.
Hava biraz soğuk biraz da yağmurlu idi, ilk gece, sonrasında ise güneş hafif hafifi kendini gösterdi kara bulutların altından ve son gün denize bile girme şansımız oldu...
Ada çok eğlendi, özgürlük diz boyu, heryere koşabilir, araba yok, (ya da nispeten az diyelim), karıştıracak, bakacak, oynayacak ne çok şey var..
Şaraplarımızı, üzümlerimizi yüklendik ve şehre döndük...
Bağbadem'de kaldık, herşey eskisi gibi, bir bebek daha eklenmiş aileye, çok şirin..
Bozcaada her zamanki gibi, biraz naif biraz hüzünlü, ama epeyce kalabalık..
Bağbozumu döneminde sokaklar üzüm ve şarap kokuyor, lokantalardan gelen balık kokularına karışıyor..
Eve döndüğümüzde , eski dialara baktık da, sokaklar ve evler çok daha eski ve harabe idi bundan birkaç yıl evvele kadar, inanılmaz bir değişim olmuş, neredeyse bütün evler yenilenmiş, birçoğu pansiyon-otel- motel olmuş veya lokanta cafe kimliğine bürünmüş. Tabii bir yandan iyi böyle olması, evler harabe kalmıyor ve yaşıyorlar ama öte yandan, kalabalık anlatılır gibi değil.. Ada halkı için iyi olabilir, turizm bir başka gelir kaynağı onlar için, ama bizim gibi Ada nın o naif haline vurulanlar eminim, Ayazma'da gölgelik bir milim olmadığı zamanları arıyordur.
Hava biraz soğuk biraz da yağmurlu idi, ilk gece, sonrasında ise güneş hafif hafifi kendini gösterdi kara bulutların altından ve son gün denize bile girme şansımız oldu...
Ada çok eğlendi, özgürlük diz boyu, heryere koşabilir, araba yok, (ya da nispeten az diyelim), karıştıracak, bakacak, oynayacak ne çok şey var..
Şaraplarımızı, üzümlerimizi yüklendik ve şehre döndük...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)