23 Kasım 2007

16 Kasım 2007

Kış Sebzeleri

Biz kışın hangi sebzeleri yiyicez... Çocukla birlikte ev yemekleri kervanında kışın tavuk ve etin yanında sebze bulmakta çok zorlanıyorum. Hep aynı şeyler: Pırasa, Karnıbahar, Kereviz, Ispanak... Bunların hepsi gaz yapıyor fazla tüketemiyoruz. Eeee peki biz naapıcaz?? Tabii yazdan çalışan karınca misali biberleri, bazı sebzeleri derin dondurucuda saklamak mümkün, ama benim gibi dondurucusu çok küçük olanlar için bu iş biraz zor :(( Neyse yaratıcılığımızı konuşturucaz artık :))

9 Kasım 2007

Küçük Korkularımız Başladı :((

Tuvaletten, benim yatak odamdan çıkan timsahlar, ya da kendi odasının duvarından gelen balina, ya da dedenin resminden bakan timsah... daha başka şeyler de var tabii.. Ada odasından, karanlıktan, tuvaletin kapağının açık olmasından, kendi odasına yalnız gitmekten, balkona çıkmaktan korkar oldu bir anda.. Ağlamalar, uyanmalar ve artık burada yatmıycam diye sabahın 5'inde kalkmalar... Korkularını ifade ediyor esasında, pek çok çocuğa göre şanslıyız belki de ama bunlarla nasıl başedeceğiz.. Korkma demek yetmiyor ki.. Dün akşam pencereden dışarıya bakıyoruz, babamızı bekliyoruz, birden bire bir şimşek çaktı.. Bizimki yerinden fırladı,"mavi oldu yeşil oldu" şeklinde ve bütün gece "Anne, pencereleri kapat fişek bizim eve gelmesin" diyip durdu.. Güler misin ağlar mısın??
Bir kere kendi tepkilerimizi kontrol etmemiz gerektiğini biliyoruz. Yani, öncelikle köpek görünce kaçan, böceğe bağıran bir anne olursak çocuk da bizi taklit edecektir.
Sonrasında da onun korkularını görmemezden gelmemeliyiz. Korkacak birşey olmadığını anlatmak işe yaramayacaktır. Ancak, kendini ifade etmesine ve korkuları tanımaya çalışmasına çalışabiliriz.
Onu kaygılandırmadan, sakin olacak şekilde, onun yanında olduğumuzu hissettirerek, korkulacak durumla karşılaştığında kendini güvende hissetmesini sağlayabiliriz. Birlikte deneyler yapabiliriz.
Bir makale okumuştum: Korkulan nesne ile mesafeyi aşamalı olarak azaltın diyordu. Örneklerle aşama aşama, kitapla, resimle, sohbet ile yavaş yavaş korkulan örümcek, böcek v.s. ye yakınlaştırmaya çalışabiliriz.
Biraz da zaman tanımak lazım.. Bekleyelim ve görelim.

6 Kasım 2007

Bir Araştırma : Çocuklarımızın Fanatiği Olduk :))

Uzun zamandır elime geçen bir araştırmanın sonuçlarını sizlere yazacaktım, bir türlü sıra gelmedi. Aranızda okuyanlar olmuştur ama ben bir kez daha bir özet yapmak istiyorum. AC Nielsen farklı sosyoekonomik gruptan ve illerden 800 anneyle konuşarak, geleceğin tüketicilerini yetiştiren Türk annelerini kategorilere ayırmış : Fanatik, Cankurtaran, Star ve Patron Anneler. En geniş grubu yüzde 40 ile "Fanatikler" oluşturuyor. Bu gruptakiler o kadar çocuk odaklı yaşıyor ki, onaylamasalar bile her istediğine "Tamam" diyor ve sürekli kendini yetersiz hissediyor !! Bu araştırmadaki en önemli sonuçlardan biri de bu grupların hepsindeki tüm anneler çok bunalmış, daima yorgun, çocuklarını mutlu etmeye çalışırken sürekli sıkıntılı bir hayat yaşıyor.
Fanatik anneler,
hem bir birey olarak hem de anne olarak kendiklerini daha yetersiz ve eksik hissediyorlar,
hayattaki en önemli enerji ve güç kaynakları, çocukları. Sürekli olarak çocuklarına faydalı olmak için çabalıyorlar,
çocukları ile olan ilişkilerinde yanlış ve istenmeyen bir davranış göstererek, çocuklarının kendilerinden uzaklaşması korkusunu yaşıyorlar,
onları kaybetmemek için, her istediklerini yapıyorlar ve bunu babalardan saklıyorlar,
hergün çocuğa özel aktivite yapmaya çalışıyorlar, çocuklarıyla haftada 3-4 kez markete gidiyorlar ve daha sık fast food tüketiyorlar,
kendi çocuklarıyla aynı yaşta çocuğu olan anneler ile arkadaşlık yapıyorlar,
zamanında kendi yapamadıklarını çocuklarının yapmasını istiyorlar,
çocuklarıyla aralarında çok fazla kesin ve uzun süreli kuralları yok,
kızdıkları zaman dayanamayıp hemen affediyorlar, çocuklarının üzüldüğünü gördükleri zaman hemen 'evet' diyebiliyorlar. Çocuklarına arkadaş gibi davranıyorlar.,
daha çok çocukları kendi istedikleri bir şey yaptığı zaman ona hediye alıyorlar,
çocukları üzülmesin diye onaylamasalar bile bazı yiyeceklere izin veriyorlar,
gıda alışverişlerinden kendi tercihlerinden çok, çocuklarının istediklerini alıyorlar ( hatta markette, çocuğa ayrı araba verip "bu senin sepetin, istediğini al" diye özgür bırakıyorlar).
Cankurtaranlar,
annelerin %16sı cankurtaran. Onlar için anneliğin en önemli yönlerinden biri çocuğa doğru model olabilmek. Bu nedenle hayatın farklı alanlarındaki duruşlarına özen gösteriyorlar.
fotoğrafta olmak yerine, çeken olmayı seçiyorlar,
cocuklarının mutlu olacağı bir ortam yaratıp arka plana çekilmeyi tercih ediyorlar,
çocuğa YTL hesabı açtırma oranı bu grupta yüksek,
sosyallik bu anneler için çok önemli,
çocuklarının farklı farklı arkadaşlıklar kurmasını destekliyor, okul dışında aktif bir hayatı olmasını istiyorlar,
ilişkiler çocuk merkezli olmasına rağmen, annenin de çocuktan beklentileri var, kuralları var ama dayatarak değil, açıklayarak anlatıyorlar,
çocukların yemeklerine, kıyafetlerine, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına, oyunca ve kırtasiye malzeme alımına kendileri karar veriyor ama maddi konulara baba karar veriyor,
kendi kendilerine kalabilecekleri ve güç toplayabilecekleri alanlarda olmaktan keyif duyuyorlar,
hem kendileri hem de çocukları için aratırma yapıyorlar, çocuklarının gelişimine katkısı olabilecek kursları v.s. takip ediyorlar,
çocuğun aldığı kararları destekleyip , ihtiyacı olduğunda çocuğun yanında olduğunu hissettiriyorlar,
çocuk ve aile dergileri alma oranı yüksek,
internete dfaha çok bilgi edinmek ve alışveriş için bağlanıyorlar,
hediye alma ve ödüllendirme davranışları diğer annelerden daha sık,
babanın çocuğun her istediğini alması bu gruptaki anneleri sinirlendiriyor, kurdukları düzenin bozulduğunu düşünüyorlar, anne babanın uyumlu olması çok önemli.
Star annelere
gelince, bireysellikleri ve kendi mutlulukları ön planda olan Star anneler, yüzde 29 ile ikinci en büyük grup, çoğunluğu çalışan bu grupta hamburger ve pizza tüketimi yüksek,
çocuğun kendilerini eleştirmesine izin veriyor, tartışmaya açık, babaya haber vermeden bazı şeyleri çocukla halledebiliyor,
çocuğuyla olan ilişkisinde rahat, arkadaş gibi çatışmaya girmiyor,
çocuğa her konuda iyi model olduğunu düşünüyor ve kendini yetersiz görmüyor,
çocukları için yaptığını mecburen yapmıyor,
annelliğin bireyselliği ve sosyal hayatı öldürdüğünü düşünüyorlar,
kendi mutluluklarını sağlamadan, çocuklarını mutlu edebileceklerine inanmıyorlar,
çocukların temel ihtiyaçları hariç, diğer isteklerine ve gelişimlerine karşı çok duyarlı değiller,
bu konularda genellikle aile büyüklerinden destek alıyorlar,
ağırlıklı olarak özel günlerde hediye almakla beraber, diğer gruplardan farklı olarak herhangi bir neden olmadan da yüksek oranda hediye alımı yapıyorlar,
eşlerine ve kendileri zaman ayırıyorlar, sadece çocuklarına özel aktivite yapmak veya onların yaşı çocuklu ailelerle görüşmek gibi bir eğilimleri yok,
star annelerden biri hamile iken bir eğlence ortamında sigara içmemesini (normalde içiyor) "fedakarlık" olarak görüyor,
bir diğer anne ise arkadaş sohbet ortamlarını özlediğini belirtiyor,
anne çocuk ilişkisinde en çok hoşlarına giden nokta çocuklarının kendilerini karşılıksız sevmesi ve her halleriyle kabul görmeleri,
çocukla ilgili eşlerden destek alıyorlar,
annenin istemeyip babanın onayladığı herhangi bir konu olmadığını söyleme oranı yüksek.
en son grup ise Patron Anneler,
çocuğun okuldaki başarısı tüm annelerden daha çok önem taşıyor. Çünkü bu, aynı zamanda kendi başarıları anlamına geliyor.
kararları çocukları adına kendileri almayı tercih ediyorlar, çocukların düşünceleri ve tercihleri arka planda kalıyor,
babanın annenin kararı dışında hareket etmesi ve her istediğini alması bu anneleri çok sinirlendiriyor,
daha çok çocuklarını karnelerind ekırık olmadığı zaman hediye alıyorlar, hediyeler kıyafet ağırlıklı,
kendi hırslı ve mğkemmeliyetçi yapılarından dolayı çocuklardan bekledikleri başarı oranı çok yüksek,
çocuklara sevgilerini gösterme konusunda mesafeliler, aşırı sevginin şımartacağını düşünüyorlar,
zamanlarını çocuklarına göre planlamakla birlikte kendi kuralları da kesin ç,zgilerle belirlenmiş,
özellikle akraba ziyareti yapmayı tercih ediyorlar ve ödüllendirme yöntemlerinin başında da bu ziyaretler geliyor,
simit sarayı, lahmacun pide salonu en çok gittikleri yerler,
tüm ailenin bir arada olması çok önemli, bu nedenle kalabalık aile aktivitelerini tercih ediyorlar,
çocukların başarıları kendi başarıları olduğuna inandıklarından, çocukların derslerine daha çok yardımcı oluyorlar.

İşte böyle bazı detay bilgileri de daha sonra yazacağım...