25 Kasım 2009

Domuz Gribi...

Evet bizim evden de geçti bir süre önce.. tam 3 hafta uğraştık.. önce hafif bir soğukalgınlığı gibi başladı .. birkaç gün sona sabah Ada kalktı ve annecim bacaklarım çok ağrıyor yürüyemeyeceğim galiba dedi.. önce, birgün evvel çok oynayıp koştuğu için kasları ağrıyor diye düşündüm..ama sona biraz ateşinin de olduğunu farkettik..hemen doktorumuza danıştık.. bizi influenza testine gönderdi..testimiz negatif çıktı ama temkinli olalım ve takip edelim dedi. 3.gün çok yüksek ateş ile kendini belli eder veya düşebilir dendi.Gerçekten de 3. gün 39.4lere çıkan ateşimiz ile domuz gribimize hoşgeldin dedik.. Tabii ki tek belirti ateş değildi, öksürük, burun akıntısı, halsizlik ve yüksek ateş.. Bir daha teste gitmedik, açıkçası ve Tamiflu'ya başladık.. O da ayrı bir konu tabii ki.. Bu ilacı bulmak ne kadar zor oldu.. Neyseki sitemizdeki eczanemiz bizi 2 gün önce uyarmış ve ellerinde olan bir 30mg lık ilacı vermişti.. Hiç hasta olmamasına rağmen , her ailenin bir iki ilacı aldığını ve bu nedenle de stoklarda yoka girdiğini anlatmıştı ama bu kadar da olmaz dedim ben. Allah'tan elimizde bir kutu vardı, yoksa doktor bize ilaç bulun dese ve biz bulamasak o sırada büyük stres olurdu herhalde..Ateşin düşmesini bekleme ve bu arada ilacın yan etkilerini bilememek bizi ilk birkaç gün çok yordu ama çok şükür diyelim.. bunu da atlattık..o günlerde bizi arayan herkese çok teşekkürler..artık virüsten dolayı mı yoksa ilaçtan mı bilemiyorum Ada nın eski haline dönmesi 2 hafta aldı.. Miniğim, oturarak bile bir oyun oynayamıyordu, kendini bir koltuktan diğerine attı hep ve dinlenerek geçirdi bu mereti. Bakalım önümüdkei günler bize neler getirecek..herkese sağlıklı günler..

Kalbim Orda Kaldı.. yedigöller..


Türkiye'de hakikaten müthiş doğa zenginlikleri var.. biz de onlardan birine doğru bir yolculuk yaptık haftasonu.. Adanın domuz gribi nedeniyle oldukça yoğun ve yorgun günler geçirmiştik. Tam 12 gün evden çıkamadık ondan sonra da aşamalı olarak.. dolayısıyla bu haftasonu tatili bize en iyi ilaçtan bile daha iyi geldi.. 3 araba yola çıktık, Bolu'ya kadar otobandan gittikten sonra Bolu Batı çıkışında ayrıldık ve Bolu Merkeze girdik..orada biraz zor olmakla birlikte Yedigöller 42 oklarını takip ederek esas yolumuza çıktık.. Gerçekten yorucu bir 40 km idi..yer yer çamur deryası, yer yer derin ve su dolu çukurlar..arabamızın amortisörlerini elimize aldık denebilir !!Ama her virajda başka bir manzara, her dönmeçte birbaşka renk deryası.. Derken birden karşınıza çıkıveriyor Yedigöller Milli Parkı, giriş için araba başına 6 TL ödedik..ve park yerlerine doğru ilerledik. İyi düzenlenmiş, etraf çok temiz, hep uyarı levhaları var. Büyük çöp bidonlar konmuş. Mangal yapılmasını önlemek amaçlı ortak kullanıma açık, çok güzel barbekü ocaklar yapılmış..Tek eksik, yönlendirme tabelaları, nereye yürünecek, sırada hangi göl var , genel 2 tabela var o kadar, bir broşür bile yok..Çok sakindi, 2 minibüs 2 de araba vardı bizden başka.. Mevsim genelde Ekim sonuna kadar dolu oluyormuş, artık Kasım biraz geç tabii. Ama renkleri tarif etmek , yazıyla dillendirmek mümkün değil, turuncunun, sarının ve kahvenin her tonu, altın bir derya deniz..göllerin yeşil mavisiyle raksediyor..Saat 15.15'e kadargüneş bize izin verdi ama sonra aniden dağların arkasında kaldı. Biz de dönüş yolumuza başladık. Mengen' doğru..Zira kalacağımız otel/pansiyon Mengen yolu üzerinde..Tam 53 km gittik, biraz zordu, yani sabahki parkuru arar olduk.. Yorgunuz, açız.. Gitgit bitmedi, berbat bir yol, acaba özellikle mi o şekilde bırakılmış anlayamadık.. Hindiba tabelasını gördüğümüzde sevinçten arabalardan dırlayıp dansetmeye başladık..Konakladığımız tesisi çok beğendik.. Tam o yöreye göre, odalar 3lü birbirinden ayrı binacıklar, herşey düşünülmüş... Lokanta kısmı ve özellikle dinlenme alanı hoş.. ama biraz daha iyi yemekler ve yöreye özgü zenginlikler sunulabilir, sonuçta Mengen'de mutfak kültürürnün kalbindeyiz..Akşam partisi ve ertesi gün Gölcük gelecek yazımızda...Fotoğraflar için tıklayınız..

5 Kasım 2009

Okul Hatırası...


Playhouse yeşil zebralar ekibinden bazı üyeler, soldan sağa
Ada Fındıkoğlu, Aksel, Ege, Selin ,Kutay ve Nehir...
canımcımlar, çok tatlısınız...hepiniz...

Müzik.. ve Leyla'm